Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde süreksiz barınma alanları oluşturuldu.
Evleri hasar gören depremzedeler bu alanlarda kalıyor.
Afetzedeleri yalnız bırakmayan görevli personel, ihtiyaçları karşılamak için 24 saat hizmet veriyor.
127 çadırdan oluşmaktadır.
Pazarcık ve Elbistan’da meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki sarsıntılardan etkilenen 725 kişi, AFAD koordinasyonunda Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Beykoz Belediyesi tarafından Kırıkhan Şehir Stadı’ndaki 127 çadırdan oluşturulan çadır kentte yaşamlarını sürdürüyor.
Komandolar güvenliği sağlar
Çadırkent sakinlerinin yiyecek, giyecek, berber, çamaşırhane, hastane ve yemek gibi tüm ihtiyaçları kurum ve kuruluşlar tarafından karşılanıyor, güvenlik ise Zonguldak’tan gelen jandarma komandoları tarafından sağlanıyor.
Gün boyu hizmet veren nöbetçi personel, depremin olumsuz etkilerini zihinlerinden silmek amacıyla çocuklarla özel olarak ilgileniyor.
İnsanların yardımına konuşuyorlar
Nöbetçi askerlerden biri çadırların ortasında dolaşırken saçlarını örmeye çalışan bir kızın yanına geldi. Onunla sohbet eden asker, çocuğun saçlarını örmesine yardım etti.
Çadırkent koordinatörü Fatih Eren, depreme rağmen acısını ve dehşetini bir kenara bırakıp diğer insanların yardımına koştuğunu söyledi.
“Hızlı kurduk”
İlk iş olarak depremzedelere ulaşmaya çalıştıklarını ve onları inançlı bölgede topladıklarını belirten Eren, süreci şöyle anlattı:
Askerlerimiz ve yardımlarımız gelmeye başladı. Hızlı bir şekilde çadırkent kurma çabasına girdik. Müthiş durum valimiz ve kaymakamımızla birlikte hızlıca çadırı kurduk ve üçüncü gün de hızla halkımızı çadırkente götürmeye başladık.
“Mutluluğu Kırmak”
Personelimiz her türlü ihtiyacı karşılamak için sürekli çadırları ziyaret ederek eksikliklerin neler olduğu, farklı görüşlerin olup olmadığı, özellikle enkaz altından çıkan yaralıların tedavi çalışmaları ve ilaçlarının takibini yapıyor. Şimdi tatmin oldular ama bu acı-tatlı bir tatmin.
“Askerlerimiz her gün ihtiyaçlarımızı soruyor”
Çadır kentte misafir edilen afetzedelerden Mehmet Erkoç, deprem sırasında ailesini evden dışarı çıkardığını söyledi.
Çok şiddetli bir deprem geçirdiklerini ve koridorda ayakta durmakta zorlandıklarını belirten Erkoç, şöyle devam etti:
Sarsıntının şiddeti bizi koridorda duvardan duvara vurdu. Çocuğuma bir metre öteden bile yetişemedim. Dışarı çıktık, her yerde enkaz vardı. Burada emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Burada bize çok yardımcı oluyorlar. Çadırların A’dan Z’ye herşeyini aceleye getirmeye çalışıyorlar.
Askerlerimiz her gün bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını soruyor. Evimiz böyle olmasa da Allah bin kere razı olsun, her ihtiyacımızı karşılamaya çalışıyorlar. Bir rezidansta ihtiyaç duyabileceğiniz her şey burada.
“Asker amcalarım var”
Erkoç’un 8 yaşındaki bedensel engelli kızı İlknur Erkoç, dedesinin evinde depreme yakalandığını belirtti.
Erkoç, hasar gören tekerlekli sandalyesi ile hareket edebildiğini ve yenisinin bağışlandığını belirtti. “Evimize yakın olduğu için burada kalıyoruz. Burada çok arkadaşım var. Asker amcalarım var. Burada mutluyum, çok şükür iyiyim.”dedi.
1 haftalık bebeğiyle birlikte depreme yakalanan Hatice Oral, depremin yavaşlaması ile birlikte evlerinden çıkabildiklerini, artık çadır kentte yaşadıklarını söyleyerek kendilerine destek olan herkese teşekkür etti.
“Hayırseverlerimiz yürüyen çadır”
Dördüncü katta yaşıyorduk. Çok sallanıyordu ve dışarı çıktık. Askerlerimiz gelince bizi topladılar. Tanrı seni korusun. Çadırlarımız kuruldu, ihtiyaçlarımız karşılandı. Hayırseverlerimiz çadırları gezmeye devam ediyor.
“Okuldan geriye kalan tek şey üniformamdı”
Ortaokul öğrencisi Ezgi Buğlem Kök, depremde çok sevdiği okulun yıkıldığını söyledi:
Okuldan geriye kalan tek şey üniformamdı. Başka bir şey giymiyorum. Bütün kitaplarım yurtta kaldı. Evimizdeki her şey gitti. Onlar sayesinde bizim için bir çadır kent kurdular. Çadırda kalıyoruz. Bize yardım edenlere çok teşekkürler.
